29 Ocak 2009 Perşembe

"Türkmenköy çok rahat.."

Türkmenköy, KTFF Kupasında cumartesi günü karşılaşacağı B.Bağcıl maçı öncesi Vadili ile bir hazırlık maçı yaptı.Gecikmeli başlayan maçı Türkmenköy 3-1 lik rahat bir skorla kazanmasını bildi..

23 Ocak 2009 Cuma

" Yeniboğaziçi 0-2 TASK "

Turk bankası Ligi takımlarından Türkmenköy, devre arası calışmaları çerçevesinde yaptığı ilk karşılaşmayı 0-2 kazandı.
Maça; Devrim,Güngör,Kaan,Bilal,İbrahim Çıdamlı,Gerhard,Tabi,Özkan,Hasan Aksoy,Can ve William 11'iyle başlayan Türkmenköy ikinci yarıda oyuna Ali,Evren,Ramadan,Hüseyin Çıdamlı,H.Keleş,H.Genel ve Patrick'i oyuna aldı.
Ramadan ve Hanan Aksoy fileleri havalandırırken, Türkmenköy'e geleli daha 2 gün olan Edouardo Patrick'in ilerideki etkili oyunu teknik heyet ve yönetimi sevindirdi...

Fikret Namıkkemaloğlu

21 Ocak 2009 Çarşamba

" Edouardo Patrick Türkmenköy'de.."

Fikret NAMIKKEMALOĞLU

Türk Bankası Ligi'nin başarılı ekiplerinden Türkmenköy Aydın Spor Kulübü, sezon başında büyük umutlarla kadroya kattığı ancak yeni yılın ilk günü Güney Kıbrıs'ta yakalanıp sınırdışı edilen Armel Etoundi Adrian'ın yerine Edouardo Patrick'i adaya getirdi.20 Ocak 2009 saat 23:30' da Ercan Havaalanına iniş yapan Patrick'i karşılamak üzere Türkmenköy A.S.K. Başkanı Muharrem GERÇEKER, As Başkan Ali ÖZGÜNEL, Yönetim Kurulu üyelerinden Cengiz KAYRA,Hasan ALTINOĞLU, takım arkadaşı Tabi EYEYA ve Fikret Namıkkemaloğlu Ercan Havaalanında hazır bulundular.
Patrick hakkında kısaca bilgi veren Tabi; "teknik ve süratli bir oyuncu inşallah Türkmenköy'e faydalı olacak" dedi.

Patrick Kimdir?

İsim: Edouardo PATRICK
Doğum Yılı: 1986
Ülke: Kamerun
Mevkii: Forvet

17 Ocak 2009 Cumartesi

"Türkmenköy Devre Arası Çalışmalarına Başladı.."

Türkmenköy Aydın Spor Kulübü devre arası çalışmalarına başladı.
Mehmet Ali Toker Stadı'nda saat 15:00'de başlayan çalışmaya milli takım kampında bulunan Güngör Sakallı,Can Özsoy ve İbrahim Çıdamlı katılmazken, vatani görevde bulunan Mustafa Tekpınar'da katılamadı.Antremanı izleyenler arasında bazı yöneticiler ve taraftarlarda bulunuyordu.
Türkmenköy Teknik Direktörü Eralp Şerifoğlu'nun istediği hazırlık kampı tarihinin yapılacak transferlere göre netleşmesi bekleniyor.

FENKO

" Transfer Dönemi Hızlı Başladı.."

Ligin ilk devresinde başarılı bir performans sergileyen Türkmenköy;ilk devreyi 25 puanla ikinci sırada tamamladı.
İkinci devrede Türkmeköy,daha önce anlaştıkları Hüseyin Çıdamlı'ya ve sınırdışı edilen Armel Adrian Etundi'nin yerine gelecek olan Kamerunlu forvete imza attıracak.

Türkmenköy'e Yeni Forvet;

1-3 lük MTG galibiyeti öncesinde Güney Kıbrıs'ta yakalanıp sınırdışı edilen Etundi'nin yerine alınacak olan forvet hakkında isim olarak bilgi sızdırılmazken, Kamerunlu Forvet'in 21 yaşında,1.80 boy cıvarında süratli ve teknik bir futbolcu olduğu soyleniyor.Görüşmelerin Türkmenköy'lü bir futbolcu aracılığıyla yapıldığı ve önümüzdeki hafta içerisinde netlik kazanacağı belirtiliyor.

FENKO

15 Ocak 2009 Perşembe

Gönül İsterdiki..(Mustafa Celem Özduru)

Gönül ister ki, Türk Bankası I.Ligi sezon sonunda ŞAMPİYON TÜRKMENKÖY diye manşetler atılsın. Çünkü onlar bunu hakediyor. Bunu sadece ben söylemiyorum. Bakın basın camiası ne diyor;
Necmi Belge: Bu Yılın En İyi Takımı Türkmenköy-Ada tv
Mustafa Özsoy: Gönüllerin Takımı Türkmenköy-Genç tv.
Belki sezon sonunda bu gerçek olur veya olamaz ama onlar şimdiden yediden yetmişe herkesin kalbinde şampiyon oldular zaten.
Kolay değil tabiki maddi, manevi zorluklarla boğuşan, günümüzdeki ekonomik zorluklara rağmen ayakta kalmaya çalışan,ama bunun yanında profesonel anlamda her gerekeni yapmaya çalışan ama bunun yanında parasal kazanç dışında herşeyi bir kenara bırakıp köycülük,hırs,manevi anlamdada rakiplerine diş bileyen tipik bir köy takımı. Ben onları Almanların Hoffenheim takımına benzetiyorum. Ligin ikinci devresinde bilinen bir gerçek varki maçlar daha çekişmeli daha sert geçeceğidir. Ama ilk devrenin son maçlarınada şahit olduk ki,bu yıl bu ligde her takım her takımı yenecek güçte. Örneğin bitime iki hafta kala,deplasmanda puan almaya zorlanan Türkmeköy gidip yerinde yılların takımı MTG i deviriyor.Üzerlerinden bu korkuyu attılar diye yorumlar yapılsada bence bu maç ölçü değil.Deplasmanlarda takım olarak daha derli toplu,daha cesur,kanat organizasyonları olsun,ileride çoğalabilmeleri gibi faktörleri yapmaları lazım.En büyük sıkıntıları bu ki,zaman zaman benimde eleştirdiğim konular arasında yer alıyor.Lige verilen arada daha sıkı çalışıp deplasmanda puan ve puanlar almak için kendilerini geliştirme yolunda adımlar atmalıdırlar.Çünkü hedef yükselmiştir eğer ipi göğüslemek istiyorlarsa bu puanlara ihtiyaçları olacaktır.Tabi bunun yanında şans faktörünede zaman zaman ihtiyaç vardır ama her zaman şans yanınızda olmayabilir.Zaten kendi yerlerinde(CİLAYİ de) bunu aşmış durumdalar.Gelen giden titriyor adeta.Bu anlamda kimse sıkıntılıyız demiyor.Sadece bunu koruyup seriyi sürdürmeleri lazım.Ve inanıyorum bunu devam ettireceklerdir.Çünkü bu güç,hırs,yetenek onlarda mevcut.Bir başka örnek verecek olursam,mesela Magosa Türk Gücü sezona başlarken şampiyonluk parolası ile başlıyor ama umduğunu bulamayıp,düşme potasından kendini kurtarmaya çalışırken deplasmana gidip son yılların yenilgisiz takımı olan ve bana göre yine şampiyonluğun en büyük adayı olan Gönyeliyi yeniyor.Yeşilova,yine zirveye oynayan Tatlısuyu yerle bir ediyor.Sezon içerisinde bunlara birçok örnek sayabiliriz.Bu yüzden diyorum ki, her takım her takımı yenebilir.
Son olarak,Futbol Federasyonu’nda herkes tarafından merakla beklenen bu şike olayını artık bir karara bağlayıp açıklaması lazım. Şike yapıldı mı, yapılmadı mı? Yapıldı ise cezayı vereceksin kardeşim. Bunun ertelenmesi olmaz. Haftalardır bu konuya açıklık getiremiyorsanız bu kadar yaşananlardan sonra bütün spor camiası Futbol Federasyonu nereye varmak istiyor, amacı ne diye sormazlarmı? deyip,yazıma başlarken belirtiğim gibi inşallah sezon sonunda bu satırlara TÜRKMENKÖY ŞAMPİYON diye yazılır.

9 Ocak 2009 Cuma

" Çetinkaya maçı Savaş Tilki'nin "

Türk Bankası Ligi 13.Haftasında Türkmenköy'ün kendi evinde konuk edeceği Çetinkaya maçında orta hakemliği Savaç TİLKİ yapacak..Her iki takıma başarılar dileriz.Türkmenköy'ün evindeki yenilmezlik serisine devam etmesini umut ediyoruz.

FENKO

7 Ocak 2009 Çarşamba

" ÖZEL HABER - Armel Etoundı Hakkında...."

Fikret Namıkkemaloğlu

31 Aralık 2008'de eglenmek için Girne'ye giden Armel,2 Ocak 2009 sabahı Guney Kıbrıs Yonetimi'nden Kuzey'e gecerken rum polisi tarafından yakalanmıştı.Etoundi'nin büyük ihtimalle 3 gün tutuklu kalıp Kamerun'a gönderilmesi bekleniyordu.Adrian Armel Etoundı, hakkında son bılgıler yarın Kamerun'dan gelecek haberlerden sonra blogspot ta yayımlanacak.

Türkmenköy SK

3 Ocak 2009 Cumartesi

" MTG 1-3 Türkmenköy "

Türkmenköy'ümüz ligin 12.Haftasında deplasmanda Gazimağusa Dr.Fazıl Küçük Stadı'nda oynadığı karşılaşmadan 1-3 galip ayrıldı.

Türkmenköy maça : Kalede;Devrim,Defansta;Mustafa Tekpınar,Kaan,Güngör;Ortasahada,Hasan,Evren,İbrahim Çıdamlı,Gerard,Can forvette ise Hasan Aksoy ve William'la başladı.

Maça ilk yarıda çok iyi başlayan Türkmenköy sağdan soldan etkili ataklar yaptı.Sağdan Hasan Aksoy'un ortasında , William kalesahasında yaptığı voleyle topu filelere gönderdi.0-1
Yine William'la gelişen bir atakta, William ceza sahası içinde çok net bir şekilde çekilip düşürünce, Gerard penaltıyı gole çevirdi.0-2
ilk yarının sonlarında Kaan ileriye çıktı, yapılan İbrahim Can Kaan üçlüsünün tek pasları sonucunda Kaan karşıkarşıya kaldığı Mtg kalecisi Fikri'yi avladı ve skoru 0-3 yaptı.
İkinci yarıda defansa çekilen Türkmenköy kalesinde bir gol gördü ve maçı 1-3 kazanmasını bildi.
Bu sonucla Türkmenköy puanını 22 ye çıkardı.

" CİLAYI'nın Gerçek Sırrı.. "

Cilayi’nin sırrı!

Türkmenköy Mehmetali Toker Stadyumu için yapılan bu tanımlama bendeki anıları depreştirdi ve bu yazıyı kaleme almaya başladım. Cilayi meyilli araziyi anlatır. Bu tanım ilk defa Aytuma sahası için yapılmış olabilir, çünkü orası gerçek bir cilayi idi. Saha güneye ve batıya hafif meyilli olduğu için top kaçtığında geri getirilmesi bayağı zaman alırdı. Bladanisya’nın sahası Aytuma’dakinin yapılmasından kısa bir süre sonradır. Cilayi tanımlaması orası için de yapılırdı. Cilayinin sırrını merak eden Aytuma’ya gidip oradaki cilayiyi ve sonra Bladanisya’ya giderek tepeye çıkıp oradaki cilayiyi görmeli, cilayinin o günlerdeki ruhunu araştırmalı ve oluşan dönüşümün nasıl modernleşerek o zamanlar birinci ve ikinci ligde oynayan Piskobu ve Evdim’in nasıl önüne geçtiğini araştırmalıdır. Bunda hiç kuşku yoktur ki cilayinin ruhunu Londra’ya taşıyarak ısrarla o ruhu yaşatmak isteyen köylülerimizin (Kimseye haksızlık etmek istemiyorum, yardım edenlerin isimlerini siz yazın) büyük rolü vardır. Türkmenköy Aydın Spor Kulübü’nün nüvesi bu iki köy takımlarıdır. Bu ruhun devam ettirilmesinde rahmetlik Ali Namık’ın, Muharrem Gerçeker’in, İsmet Akim’in isimlerini mutlaka saymak gerekmektedir. Sahanın adını taşıdığı rahmetlik Mehmet Ali Toker’i rahmetle anıyorum.

Anılarımı yokladığımda, Gayrı Federe Takımlar Ligi’nin oluşturulması öncesinde, Aytuma’da 10-11 yaşlarında olduğumuz dönemde, 1964-1965 yılları olmalı yukarı harmanda ve Yeni Mektepte maçlar yaptığımızı hatırlarım. Bunlardan biri çok ilginçtir. Aşırı derecede yağmur yağan bir gündü. Öğle saatlerinde Bladanisya’nın çocukları, Aytuma’daki Yeni Mektebin avlusunda ziyaretimize geldiler. O tarihlere kadar iki köyün insanları arasında husumet vardı. Kim giderse gitsin “Aytuma kelleleri geldi! Ladanisga kelleleri geldi!” gibi sataşmalar olur, kavgalar çıkardı. Bizim baba tarafımız Aytumalı, ana tarafımız Bladanisyalı olduğu için gider gelirdik ve zor da olsa bir yumuşama sağlamıştık. İlk zamanlarda dağdan bizi taş yağmuruna tuttukları oldu. Ancak kahveye gidip söylediğimizde, Ahmet Berber (Eniştemiz) çok kızdı ve kim bu boku bir daha yersa elini ayağnı gıracam. Bu çocuklar bizimdir be utanmazlar! diye bir çıkıştı, ardından dostluklar başladı. O yağmurlu çamurlu okul avlusunda 7-8’er kişilik takımlar halinde, kale direği olarak taşları koyduğumuz bu maçı zanederim 9-8 Bladanisya çocukları kazanmıştı. Günlük okul kıyafetlerimiz sırtımızda oynadığımız bu maçtan sonra tanınmayacak hale gelmiştik. Her yanımız çamur içinde eve gittiğimizde Annemden işittiğim azarı ve anamın öfkesini hala daha hatırlarım. Bu maçın rövanşı, daha sonra Bladanisya’nın sahasının yapıldığı tepede yapıldı. Ben o maça annemden izin alamadığım için gitmemiştim.

1969 yılına geldiğimizde, ortaokul öğrencisi olduğumuz sırada, Limasol’da okulun “KOĞUŞ”denilen yurdunda kalırken, harçlığımdan biriktirerek meşin bir top satın aldım. O topun merağı ile hiç unutmam Cuma gün son iki ders Edibe Madi’nin İngilizce dersinden Mustafa Murat ile kaçarak top oynamaya gitmiş ve Pazartesi gün sabah sabah 2 A sınıfına gelen Ayhan Arap’tan (Berkalp) okkalı birer Osmanlı tokadı yemiştik. O top Aytuma’daki takıma ve kulübe kadar gitti. Benzer şekilde Bladanisya’da, Paramal’da, Muttayaga’da, Armenehor’da öğrencilerin de yer aldığı fakat köylerin güçlü kuvvetli gençlerinin yer aldığı takımlar oluşturuldu. Bizim Aytuma’da bu işe gönül koyanların en önünde Yaşar Duru, köy öğretmenimiz rahmetli Erdem Osman, Mehmet Hasan’ı sayabilirim. Aytuma’daki cilayi, Ali Bey Hasan Ağa’dan uzun vadeli kiralandı. Yaşar Duru araya Müftüzade’yi koydu. İngiliz Üsleri’nden dozerler köye geldi. Kısa bir süre sonra artık bizim de bir sahamız vardı.

O sahada oynadığımız ilk maç müthişti. O yılın kesin favorisi olan Alehtora (Gökağaç) takımı ile cilayide oynadık. Cilayi’den çıkmanın mümkünü yoktu. Bütün köy ordaydı. “Ha bre ha! Sağlam dutun!” tezahüratları arasında O maçı 3-1 kazanmıştık. Ardından ani gelişen olaylar nedeniyle ben Lefkoşa’da mücahit yazılmış ve liseye Lefkoşa’da devam etmeye başlamıştım. Bütün maçlara gidemedim. Son maçı Leymosun’da Bladanisya ile oynadık; kazansaydık biz birinci olacaktık. Maç 0-0 berabere bitti. Alehtora şampiyon oldu. Ertesi yıl yapılan ligi Bladanisya (Çamlıca) kazandı. Aytuma’daki cilayi’de ilk yarısında Bladanisya’nın 3-0 öne geçtiği, ikinci yarının ilk on dakikasında Aytuma’nın maçı 3-2’ye getirdiği direkten dönen topların olduğu ve yağmurun yarım bıraktığı müthiş bir maç var. Ta o yıllardan Başkan Muharrem Gerçeker Bladanisya’nın o efsane takımcığını omuzlayan kişiydi. O sıralarda bölgede Yalova (Piskobu) birinci lige çıkmiştı. Hilal yeğenim Yalova’nın efsane kalecisiydi. Onu Aytuma’nın kalesine geçirmek ve yenilmez olmak bizim rüyamızdı. O bize takımın kuruluşunda antrenör olarak hizmet etti. Evdim’in (Düzkaya) ikinci lige çıkışı 1974 öncesinin bölgedeki önemli spor olaylarından biri olarak yaşanmıştı. O günlerden geçilerek cilayinin hayaliyle Mesarya’da Türkmenköy Aydın Spor Kulübü’nün (Aytumalılar, Bladanisyalılar vd) dünyaya açılarak oluşturdukları takımın tarihini yazarak cilayinin sırrını genç nesillere daha iyi anlatabildiğimiz ölçüde cilayi gerçekten geçilmez olacaktır. Bu takım bu gün Yalova’nın ve Düzkaya’nın önünde birinci ligde mücadele ediyorsa bunda cilayinin (Bladanisyadaki ve aytumadaki cilayinin ruhunu temsil eden sevgili yeğenim Muharrem Gerçeker’in şahsında bölge insanının sağlam, sert ve mert mizacının etkisi büyüktür. Rahmetli Ali Namık’ı unutmamak gerekir.

Mehmet Barışsever